Tamamlayıcı terapiler bireylerin sağlığını kazanmak için modern tıbbın paralelinde uygulanan yöntemlerin tümüne verilen isimdir. Geçmişten günümüze kadar tamamlayıcı terapilere duyulan ilgi ve bu yöntemlerin kullanım sıklığı artarak devam etmektedir. Uzun yıllardır uygulanan tamamlayıcı terapilerin, kullanım kolaylığı, ulaşılabilirliği ve maliyet etkin olmaları nedeniyle bilimsel altyapı ve yasal düzenlemelerle desteklenmesi gerekmektedir. Toplum tarafından tamamlayıcı terapilerin kullanımının giderek artması, hastaların kendi bakımlarında uygun ve güvenli kararlar almak istemeleri, sağlık bakım profesyonellerinin tamamlayıcı terapiler konusunda bilgi ve beceriye sahip olmalarını gerektirmektedir. Bu doğrultuda, hemşirelerden tamamlayıcı terapilerin kullanımına ilişkin kendi uygulamalarını belirlemeleri ve geliştirmeleri, bu uygulamalara yönelik strateji oluşturmaları beklenmektedir. Hemşirelerin bu uygulamaları hasta bakımına entegre etmeleri ve çıktılarını değerlendirmeleri hastaya sunulan bakımın kapsamlı ve bütüncül olmasını sağlamaktadır. Bu süreçlerin gerçekleşebilmesi için ülke çapında hemşirelerin dayandığı ve güç aldığı önemli politikaların da oluşturulmuş olması gerekir. Dünya geneline baktığımızda 1900’lü yıllar itibari ile birçok ülkede politikalar geliştirilmiş, sertifika programları ve projeler oluşturulmaya başlanmıştır. Ülkemizde de aynı yıllarda başlayan gelişmeler daha çok hekimlerin yetki ve sorumluluklarına odaklanmıştır. Ulusal ve uluslararası mevzuata bakıldığında yasal düzenlemelerin özellikle hemşirelerin bu uygulamaları kullanımı ile ilgili yeterli olmadığı görülmektedir. Bu derlemede, tamamlayıcı terapilerin kapsamı, tamamlayıcı terapilere ilişkin ulusal ve uluslararası düzeydeki yasal düzenlemeler ve bu düzenlemeler içerisindeki hemşirelerin yeri tartışılmıştır.