Ebu’l-Feth Muhammed b. Abdülkerim b. Ahmed eş-Şehristânî, bugünkü Türkmenistan’ın Karakum Çölü sınırında yer alan Şehristan’da, bazı farklı bilgiler olsa da h 469 yılında dünyaya gelmiştir. Hayatının ilk dönemleri hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Yaşamış olduğu memleketinde çeşitli hocalardan ders almış, çeşitli beldelere ilim öğrenmek üzere seyahatlerde bulunmuş ve gittiği her yerde ilmî birikimini ispat etmiştir. Özellikle Nîşâbur’a gidip Cüveynî’nin talebesi olan hocalardan ders alması ve ilmî noktadaki gelişimini burada kemal derecesine ulaştırması, daha sonraki yıllarda kendisinin Nizamiye medreselerinde ders vermeye yetkin bir hoca konumuna gelmesine vesile olmuştur. Vermiş olduğu dersler ve halka yönelik yaptığı vaazlarla herkesin dikkatini celp etmiştir. Horasan’a geçtiği zaman, Sultan Sencer’in veziri Ebu’l-Kasım Nasruddin Mahmud b. Muzafer el-Mervezî’nin hizmetine girmiş ve kendisine Divânü’r-Resâil’de naiplik görevi verilmiştir. Bu vesileyle kendisi Sultan Sencer’in çok yakın arkadaşı olmuştur. Horasan’dan ayrıldıktan sonra Tirmiz’e gitmiş ve Nakîbüleşrâf, Ebu’l-Kasım Mecdüddin Ali b. Cafer b. Ali el-Musevî’nin hizmetinde çalışmıştır. Musâra’atü’l-Felâsife adlı eserini ona sunduğu gibi el-Milel ve’n-Nihal’in bir nüshasını da kendisine hediye etmiştir. Hayatının son zamanlarını Şehristan’da geçirdiği ve hicri 548 yılında vefat ettiği kaynaklarda zikredilmektedir (Akyol, 2011, s. 15-23; Harman, 2010, s. 467-468; Öztürk, 2010, s. 196-201; Şehristânî, 2008, s. 16-27; Tanci, 1979, s. 393-396; Yörükân, 2005, s. 15-35).
Şehristânî’nin yaşadığı dönem, ilmî hayatın zirveye çıktığı bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Bağdat o dönemde ilim merkezi hâline gelmiş ve İsfahan, Rey, Merağa, Nişâbûr gibi bölgelerde yetişen âlimler Bağdat’ta bulunan medreseleri ziyaret etmek suretiyle kendi ilmî yeterliliklerinin hangi seviyede olduğunu görebilmişlerdir (Yörükân, 2005, s. 7-9). Şehristânî de ilmî seviyenin zirveye çıktığı bu dönemde kelam, dinler tarihi, felsefe gibi alanlarda pek çok eseri vücuda getirmiştir. Şehristânî’nin günümüze ulaşan eserlerini şöyle sıralayabiliriz: