Multipl skleroz (MS) sıklıkla genç erişkinlerde görülen, santral sinir sisteminin demiyelinizasyon ve akson kaybı ile sonuçlanan inflamatuar otoimmün bir hastalığıdır. Hastalık sıklıkla nörolojik belirtilerle ortaya çıkmakla beraber, seyrinde veya başlangıcında psikiyatrik belirtiler de görülebilmektedir. Bipolar bozukluk, intihar girişimi, anksiyete ve depresyon MS'ye eşlik eden psikiyatrik bozukluklardır ve görülme sıklıkları normal populasyona göre MS hastalarında artmıştır. Bu artışın nedeninin MS'de kompleks mekanizmalara bağlı olduğu düşünülse de, hastalığın seyrinin ilerleyici olması, ciddi işlev kayıpları ile sonuçlanması gibi psikososyal faktörlerle de ilişkili bulunmuştur. Psikososyal faktörler dışında hastalığın bilinen patofizyolojisinin sonucu olarak ve ayrıca hastalıkta uygulanan tedavilerin psikiyatrik bozukluklara zemin oluşturduğu düşünülmektedir. En sık görülen semptomlardan depresyonun etiyolojisinde serebral lezyonlarla otoimmün etkenler de sorumlu tutulmuştur. Serebral lezyon yükü ve plak anatomik lokalizasyonları depresyon şiddeti ile ilişkili bulunmuştur. İkinci sıklıkta gözlenen anksiyetenin sıklıkla psikososyal sorunlara reaktif oluştuğu saptanmıştır. MS hastalarında intihar düşüncesinde normal populasyona göre ciddi artış olması öncelikle psikososyal nedenler gibi görünmektedir, fakat interferon tedavisinin etkisinin olduğu birtakım çalışmalarda gözlenmiştir. Bipolar bozukluğun multifaktöriyel olduğu gözlenmiş, fakat interferon tedavisi ile ilişkili vakalar bildirilmiştir. Psikotik bozuklukların da MS hastalarında interferon tedavisi ile ilişkisini gösteren vakalar vardır. MS hastalarında eş tanılı anksiyete ve depresyon; artmış intihar düşüncesi, alkol kötüye kullanımı, artmış somatik yakınmalar daha fazla sosyal bozulma ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle MS'ye eşlik eden psikiyatrik bozuklukları tanımak ve tedavi etmek hastalığın seyrinde ve hastaların yaşam kalitesinde olumlu etkiler yaratacaktır. Bu çalışmada, MS'de görülen psikiyatrik bulgu ve bozukluklar, hastalığın etiyopatogenezi ve tedavi yaklaşımları ile ilgili güncel bilgiler tartışılmıştır.