Kurak iklime sahip Orta Anadolu’da rüzgâr erozyonu önemli bir sorundur. Rüzgâr erozyonuna genellikle yüzeyi örtüsüz topraklarda, düşük toprak nemi ve şiddetli rüzgârın eş zamanlı gerçekleştiği dönemlerde rastlanır. Uygulama alanının özellikleri ve ekolojik gereksinimleri dikkate alınmadan yapılan toplulaştırmaların erozyonu hızlandırmak gibi bazı olumsuzluklara yol açtığı da bilinmektedir. Bu çalışma, Konya’da erozyona yatkın dönemleri tahmin etmek, toplulaştırma uygulamalarında çevre ihtiyaçlarının öncelikle dikkate alınmasının önemini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada; (i) Konya - Çumra MYO deneme tarlasında toprak nemi Mart-Ekim döneminde aralıklarla gravimetrik yöntemle ölçülmüş, (ii) Konya ve Karaman’da eşik hızı aşan rüzgârlar aylara ve yönlerine göre incelenmiş, (iii) Karaman Yollarbaşı kasabası toplulaştırma ve ağaçlandırma projesi ile Konya ve Karaman’da 11 köyde uygulanan arazi toplulaştırma projesinin verileri incelenerek; tesis edilen blokların etkin bir bariyer (windbreaks) tesisine uygunluğu değerlendirilmiş, (iiii) Karaman Gödet sulamasının yüzey tahliye sistemi incelenmiştir. Konya’da etkili rüzgârlar Mart ve Nisanda Güneybatıdan (SW, SSW), Eylül ve Ekimde Kuzeybatıdan (NW, WNW) esmektedir. Rüzgâr erozyonuna karşı ağaçlandırmayı da içeren Karaman Yollarbaşı toplulaştırma projesinde blokların %88.2 si erozyondan sorumlu SW, SSW, NE ve NNE yönlü hâkim rüzgâra dik konumluyken diğer 11 projede sadece % 37.7sinin (60˗90º) dike yakın konumda olduğu değerlendirilmiştir. Toplulaştırmalarda çevre sorunlarının öncelikli bir konu olarak dikkate alınmasının büyük önem taşıdığı, genellikle nisan ve ekimde erozyona uygun bütün koşulların eş zamanlı gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.