Üretim sürecinin en önemli girdilerinden biri olan enerji unsuru, ekonomik kalkınmanın yapı taşlarından biridir. Enerji, üretim sürecinin yanı sıra aynı zamanda tüketim açısından da çok büyük bir öneme sahiptir. Son yıllarda Türkiye’de sanayi yatırımlarının artış göstermesi, özellikle de imalat sanayisinin hızlı bir gelişim göstermesi ve ülke nüfusundaki artışlar, sanayi sektöründe, elektrik üretiminde ve konutlarda kullanılan enerji talebinin artış göstermesinde etkili olmaktadır. Bununla birlikte Türkiye’de söz konusu enerji talebini karşılayacak düzeyde enerji üretilememektedir. Bu durum, Türkiye’nin ihtiyaç duyulan doğal gaz, petrol ve kömür şeklindeki enerjiyi ithal etmesine, dolayısıyla da enerji bağımlısı bir ülke haline gelmesine ve zaman için de söz konusu bağımlılığın artış göstermesine neden olmuştur. Özellikle doğal gazın, gerek üretim gerekse tüketim açısından kullanım alanlarının genişlemesi enerji bağımlılığının artmasında son derece etkili olmuştur. 2017 yılı itibariyle toplam yurtiçi doğal gaz tüketimin 99,36’sı ithalat ile karşılanmaktadır. Türkiye’nin doğal gaz bağımlılığını ve alternatif enerji kaynakları üretmenin gerekliliğini ortaya koymak amacıyla hazırlanmış olan çalışmada, 2007-2017 dönemine ait Enerji Piyasası Düzenleme Kurlu (EPDK) ve BOTAŞ’tan elde edilen verilerden yararlanılarak veri analizi yapılmıştır. Yapılan analiz neticesinde Türkiye’nin doğal gaz ithalatının, incelen dönem itibariyle hızla artış gösterdiği, dönem başında yaklaşık 35 milyar metreküp olan doğal gaz ithalat talebinin incelen dönem sonu itibariyle yaklaşık 55 milyar metreküpe yükseldiği ve son olarak doğal gaz ithalat bağımlılığının incelen dönem boyunca % 97,41 ile % 99,36 seviyesinde gerçekleştiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda doğal gaza olan bu yüksek oranlı bağımlılıktan kurtulmak için alternatif enerji kaynaklarının kullanımına ağırlık verilmeli, bu alana yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu alana yönelik yatırımlar için finansal kaynaklar ayrılmalıdır.